Demir eksikliği genellikle anemiyle ilişkilendirilir, ancak hemoglobin düzeyleri normalken de demir eksikliği yaşanabilir. Bu duruma anemisiz demir eksikliği denir ve oldukça yaygındır. Anemi gelişmemiş olsa bile, bu eksiklik vücut fonksiyonlarını ciddi şekilde etkileyebilir: yorgunluk, odaklanma zorluğu, fiziksel performansta düşüş ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Anemisiz demir eksikliği, hemoglobin seviyelerini düşürmeden vücuttaki demir depolarının azalmasına yol açan birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir.
Kadınlarda ağır adet kanamaları en yaygın nedenlerden biridir. Bunun dışında, çölyak hastalığı, Helicobacter pylori enfeksiyonu ve iltihabi bağırsak hastalıkları gibi sindirim sistemi bozuklukları demir emilimini engeller.
Bariatrik cerrahi sonrası özellikle duodenumun bypass edilmesi durumunda demir emilimi ciddi oranda azalır. Proton pompa inhibitörleri (PPİ) ve antasit ilaçların uzun süreli kullanımı da mide asidini azaltarak demir emilimini bozar.
Profesyonel sporcular ise terle kaybedilen demir ve egzersize bağlı mikrokanamalar nedeniyle bu eksikliğe daha yatkındır. Tüm bu durumlarda hemoglobin seviyeleri normal kalabilirken, vücut depoları tükenmektedir.
Anemisiz demir eksikliği tanısı koymak için sadece hemoglobin seviyesine bakmak yeterli değildir. Değerlendirilmesi gereken ana parametreler şunlardır:
Serum ferritin: Vücut demir depolarını gösterir. 30 ng/mL altındaki değerler eksikliği işaret eder.
Transferrin saturasyonu (TSAT): Demirin kullanılabilirliğini gösterir. %20’nin altındaki değerler, düşük demir erişilebilirliğine işaret eder.
Serum demiri ve toplam demir bağlama kapasitesi (TIBC) de destekleyici veriler sunar.
Ferritin bir akut faz reaktanı olduğundan, enfeksiyon veya iltihaplı hastalık varlığında yanlış yüksek çıkabilir. Bu nedenle CRP ve ESR gibi iltihap belirteçleri ile birlikte değerlendirilmelidir.
Ayrıca hastanın diyet alışkanlıkları, adet düzeni, mide-bağırsak şikayetleri ve ilaç kullanımı dikkatlice sorgulanmalıdır.
Anemisiz demir eksikliği hafife alınmamalıdır. Vücut zaten ideal koşulların altında çalışıyordur. Tedavide ilk basamak, genellikle oral demir takviyesi kullanmaktır. En sık tercih edilen formlar: ferroz sülfat, ferroz glukonat veya demir bisglisinat. Günlük önerilen doz genellikle 40–60 mg elementel demir şeklindedir.
Demir emilimini artırmak için takviye aç karnına ve C vitamini ile birlikte alınmalıdır. Yan etkileri azaltmak için gün aşırı dozlama yapılabilir. Emilim bozukluğu olan veya ağızdan tedaviye cevap vermeyen hastalarda damar içi demir tedavisi (örneğin ferrik karboksimaltoz) tercih edilir.
Aynı zamanda eksikliğin altında yatan neden (örneğin ağır regl, emilim bozukluğu veya gizli kan kaybı) belirlenip tedavi edilmelidir.
Demir sadece hemoglobin değil, mitokondriyal enerji üretimi, sinir iletimi ve bağışıklık fonksiyonları için de kritiktir.
Anemi gelişmemiş olsa bile, uzun süren demir eksikliği zihinsel yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, egzersiz intoleransı ve huzursuz bacak sendromu (RLS) gibi belirtilere neden olabilir.
Bağışıklık sistemi zayıflar, enfeksiyonlara yatkınlık artar. Gebelikte, tedavi edilmeyen demir eksikliği erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riskini yükseltir.
Erken tanı ve etkili bir tedavi, bu belirtilerin ilerlemesini engellemek ve yaşam kalitesini korumak için kritik öneme sahiptir.
Bizimle WhatsApp üzerinden veya arayarak 7/24 kolayca iletişime geçebilirsiniz.
Ziyaretinizi Whatsapp’ı kullanarak ayırtın
Ziyaretinizi hemen ayırtın
Adres
Piazzale Caiazzo, 2 Milano, 20124, İtalya.
M2 Caiazzo metro durağına yakın.
E-posta
info@infinitydoc.it
Telefon
+39 388 877 0022
InfinityDoc anında tıbbi destek almanızı sağlar.
7/24 açığız, doğrudan çevrimiçi ziyaret rezervasyonu yapın!
Milano’dayız, Piazzale Caiazzo 2’de, 20124 ve Corso Venezia 23, 20121
Bu web sitesi, İtalyan sağlık reklamcılığına ilişkin ulusal yönergelere, Tıp Etiği Kanunu’nun 55-56-57. maddelerine uygun olarak hareket etmektedir.
Ziyaretinizi Whatsapp’ı kullanarak ayırtın
Ziyaretinizi hemen ayırtın