Ateş: Nedir? Nedenleri, Tedavisi, Ne Zaman Endişelenmeli ve Ne Yapılmalı

Vücut sıcaklığı normal değerlerin üzerine, yani 37.2–37.5°C’nin üzerine çıktığında ateşten söz edilir.

Nedenleri, ne zaman endişelenmeli ve ne yapılmalı.

1

Ateş nedir: Nedenleri, ne zaman endişelenmeli ve ne yapılmalı.

Bu değişiklik, endojen kimyasal aracılar olan pürojenik sitokinlerin etkisiyle, hipotalamik düzenleyici sistemin patolojik değerlere kaymasından kaynaklanır. Bu endojen pürojenler, enfeksiyöz ajanların ve ürünlerinin (eksojen pürojenler) etkisine veya enfeksiyöz olmayan doğadaki iltihabi ve nekrotik odaklara karşılık olarak salınır. Bu nedenle ateş, enfeksiyon ve/veya hastalık oluşturabilecek çeşitli nedenlere karşı organizmanın gösterdiği akut faz bağışıklık yanıtıdır ve birçok tıbbi durumda ortak görülen bir klinik belirtidir.


Vücut Sıcaklığı: Normal Değerler ve Değişiklikler

Organizmamız için iç sıcaklığın nispeten sabit tutulması oldukça önemlidir; çünkü bu sayede çeşitli metabolik süreçler en uygun hızda gerçekleşebilir.

Ateş, vücut sıcaklığı değerini etkileyebilecek bir olay (örneğin hastalık ya da enfeksiyon) karşısında organizmanın verdiği bir tepkidir, ancak başlı başına bir hastalık değildir. Bu durum, aslında bir semptom olarak değerlendirilmelidir.

Normal şartlarda, sağlıklı bir bireyde vücut sıcaklığı 36.4 ile 37.2°C arasında değişir. Ancak gün boyunca, metabolizmanın döngüsel aktivitesine ve kalp ritmiyle salgılanan bazı biyolojik maddelere bağlı olarak iç sıcaklıkta dalgalanmalar olur.


Biliyor muydunuz?
Günlük vücut sıcaklığı dalgalanmaları nedeniyle, bir sporcu saat 18:00 civarında maksimum performans seviyesine ulaşır. Çünkü normalden biraz yüksek sıcaklık, sinirsel uyarıların iletim hızını artırır ve metabolizmayı hızlandırarak enerji üretimini kolaylaştırır.

2

Ateşi ölçmek

Ateş nasıl tespit edilir?

Vücut sıcaklığı, insan vücudunun farklı bölgelerinde hafifçe değişiklik gösterebilir. Klinik uygulamada ölçüm genellikle şu bölgelerden birinde yapılır: ağız içi, koltuk altı veya rektum.

Biliyor muydunuz?

Vücut sıcaklığı, bir hastanın durumunu izlemekte kullanılan hayati parametrelerden biridir: ateş ölçümü, bir kişinin hasta olup olmadığını veya uygulanan tedavinin işe yarayıp yaramadığını anlamak için faydalı olabilir.

Rektumdan ölçülen sıcaklık, gerçek iç sıcaklığa daha yakındır ve daha hassas sonuç verir (yaklaşık 37°C ± 0.5°C). Koltuk altından yapılan ölçüm ise merkezi sıcaklıktan daha düşüktür (yaklaşık 36.6°C ± 0.5°C). Dil altından yapılan ölçüm de genellikle merkezi sıcaklıktan 0.2–0.5°C daha düşüktür.

Her durumda, en güvenilir ölçüm alt yemek borusundan yapılır.

Hangi değerlerde ateşten söz ederiz?

Normal vücut sıcaklığı 36.4–37.2°C aralığındadır.

Yetişkinlerde ateş, vücut sıcaklığının 37.2–37.5°C’nin üzerine çıkmasıyla tanımlanır.

Çocuklarda ateş şu değerlerde veya üzerindeyse kabul edilir:

  • Rektal ölçümde 38°C

  • Ağızdan ölçümde 37.5°C

  • Koltuk altından ölçümde 37.2°C

3

Nedenleri

Vücut sıcaklığı, termogenez (ısı üretimi) ve ısı kaybı (termodispresyon) arasındaki dengeyle düzenlenir; yani vücudun ısı üretmesi ve ardından bu ısıyı dış ortama vermesiyle sağlanır.

Vücudumuz, hücrelerde sürekli gerçekleşen kimyasal reaksiyonların (metabolizma) bir yan ürünü olarak sürekli ısı üretir. Üretilen bu ısı dışarı atılmasaydı, insan vücudunun ortalama sıcaklığı sadece dinlenme hâlinde ve normal çevresel koşullarda bile saatte yaklaşık 1.5°C artardı.

Vücut, ısı girişi (termogenez ve emilim) ile ısı çıkışı (termodispresyon) arasında dinamik bir denge kurar. Bu denge, büyük ölçüde mukoza zarlarından su buharlaşması (nefes alma ile desteklenir) ve terleme (perspiratio insensibilis yoluyla saatte yaklaşık 30 ml ter) yoluyla sağlanır. Bu mekanizmalar sayesinde vücut sıcaklığı yaklaşık 37°C civarında sabit kalır; çünkü vücut ürettiği veya emdiği kadar ısıyı da dışarı atar.


Ateş ile Güneş Çarpması Arasındaki Fark

Ateş, vücut sıcaklığında kendiliğinden oluşan bir artışken; güneş çarpması, dışsal bir etkenin (örneğin güneş altında saatlerce bekleyen bir arabaya binmek) yol açtığı, oldukça tehlikeli bir durumdur.

Vücudun termoregülasyon merkezi, hipotalamusta bulunur. Bu fizyolojik “termostat”, yalnızca periferik reseptörlerden (sıcak – soğuk) gelen sinyalleri almakla kalmaz, aynı zamanda kendisini besleyen kanın sıcaklığına da doğrudan duyarlıdır. Hipotalamus, bu bilgilere yanıt olarak, sempatik sinir sistemi ve somatomotor sistem aracılığıyla ısı üretimini ve kaybını düzenleyen efferent sinyaller gönderir.


Ateş: Temel Prensip

Ateş, başlı başına bir hastalık değil, altta yatan bir rahatsızlığa karşı gelişen bir semptomdur.

Ateşin oluşmasındaki temel mekanizma, hipotalamus tarafından ayarlanan set noktası değerinin yükseltilmesidir. Bu durumda vücut, termoregülasyon sistemini aktive ederek sıcaklığı kontrollü biçimde normalin üzerine çıkarır.

Çoğu zaman, ateş bakteriyel veya viral enfeksiyonlara karşı verilen bir yanıttır. Bu tür durumlarda bağışıklık sistemindeki bazı hücreler (özellikle akyuvarlar), sitokin adı verilen kimyasal maddeleri üretir. Bu sitokinlerin bazıları, beyindeki termoregülasyon merkezlerine etki ederek set noktasını artırır ve bu nedenle pürojen (ateş indükleyici) görevi görür. Endojen pürojenler (örn. IL-1, TNF-α) sayesinde sıcaklığın artması, bağışıklık yanıtının hızlanmasını sağlar ve bu nedenle ateş koruyucu bir yanıt olarak kabul edilir.

Ayrıca, birçok patojen mikroorganizma, yaklaşık 40°C civarındaki sıcaklıklarda yok edilir; bu da ateşi, vücudun değerli bir savunma mekanizması hâline getirir.

Sitokinler ayrıca ağrı hissine, iştahsızlığa, bulantıya ve genel bir rahatsızlık hissine neden olabilir. Bu nedenle ateşe çoğu zaman baş ağrısı ve kas ağrısı gibi semptomlar eşlik eder.


Vücut Sıcaklığının Artırılmasında Hipotalamusun Rolü

Hipotalamus, çeşitli organ ve dokuların işlevlerini düzenleyerek vücut sıcaklığını artırabilir. Vücudun ısı üretimini artırırken ısı kaybını azaltmak için kullandığı başlıca mekanizmalar şunlardır:

  • Vazokonstriksiyon (cilt yüzeyine giden kan akışının azaltılması)

  • Kas tonusunun artması (titreme), kalp atış hızının yükselmesi (taşikardi)

  • Bazal metabolizma hızının artması (genel metabolik aktivitenin yükselmesi)

Bu sıcaklık artışı, hem mikroorganizmaların çoğalmasını engeller, hem de bağışıklık hücrelerinin aktivitesini önemli ölçüde artırır. Öyle ki, normalin yarım derece üzerindeki bir sıcaklık artışı bile, B ve T lenfositlerinin patojenlere verdiği yanıtı ciddi biçimde güçlendirebilir.

4

Belirtiler ve sınıflandırma

Ateşin Sınıflandırılması

Kayıtlı vücut sıcaklığına göre ateş şu şekilde sınıflandırılır:

Düşük dereceli ateş (febrilik durum): Sıcaklık 38°C’nin (100.4°F) altındaysa

Hafif ateş: 38°C ile 38.5°C (100.4–101.3°F) arası

Orta dereceli ateş: 38.5°C ile 39°C (101.3–102.2°F) arası

Yüksek ateş: 39°C ile 39.5°C (102.2–103.1°F) arası

Hiperpireksi: 39.5°C ile 41°C (103.1–105.8°F) arası

Ateşin Seyir Şekilleri

Ateşin gelişim şekline göre aşağıdaki gibi tanımlanabilir:

Sürekli ateş: Günlük sıcaklık dalgalanmaları 1°C’den azdır ve ateş uzun süre devam eder.

Dalgalı ateş (remittent): Gün içinde en az iki kez 1°C’yi aşan sıcaklık değişimleri görülür, ancak sıcaklık hiçbir zaman normal seviyeye dönmez. Bu durum çoğu ateşli hastalık için tipiktir.

Aralıklı ateş (intermittent): Vücut sıcaklığı gün içinde yükselir ve düşer, sabaha karşı normale döner. Eğer bu dalgalanmalar çok belirginse, buna septik ateş denir. Aralıklı ateş, bazı kötü huylu (malign) tümörlerde görülebilir.

Tekrarlayan ateş (recurrent): Ateşli dönemler, vücut sıcaklığının normale döndüğü sürelerle kesintiye uğrar. Bu desen, sıtma, bruselloz ve Borrelia enfeksiyonları gibi hastalıklar için tipiktir.

Ateşle Birlikte Görülebilecek Belirtiler

Ateşin başlangıcı, altta yatan nedene bağlı olarak başka semptomlarla birlikte görülebilir. Bunlar arasında şunlar yer alır:

Solukluk (periferik vazokonstriksiyona bağlı)

Ürperme (kılcal kasların kasılması / “tüylerin diken diken olması”)

Titreme ve soğuk hissetme

Yorgunluk veya sinirlilik

Genel rahatsızlık hissi

Terleme

Baş ağrısı

Kas ağrısı

Dikkat Edilmesi Gereken Diğer Uyarı Belirtileri

Ateşle birlikte görülebilecek ve aile hekiminize hızlıca bildirmeniz gereken diğer uyarıcı belirtiler:

Boğaz ağrısı

Döküntü (ciltte kızarıklık veya kabartı)

Bulantı ve kusma

Lenf bezlerinde şişme

Nefes darlığı (dispne)

Göğüste sıkışma veya baskı hissi

Bilinç kaybı, halüsinasyonlar veya nöbetler

5

Tedavi

Ateş nasıl tedavi edilir

Görüldüğü gibi, ateşli yanıt aslında vücudun sahip olduğu güçlü ve etkili bir savunma mekanizmasıdır. Vücut sıcaklığındaki artış, viral ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı bir tür doğal ilaç olarak değerlendirilebilir.

Bu nedenle, vücut sıcaklığını düşüren antipiretik ilaçların kullanımı, çoğu durumda beklenenin aksine ters etki yaratabilir ve bağışıklık tepkisini zayıflatabilir.

Örneğin, antibiyotiklerin kullanımı sadece zararlı bakterileri değil, aynı zamanda yararlı mikroorganizmaları da yok ederek bağışıklık sistemini zayıflatabilir. Ayrıca, hastalık viral kaynaklıysa, antibiyotikler etkisiz olmakla kalmaz, aynı zamanda zararlı da olabilir: iyileşme sürecini uzatabilir ve yeni enfeksiyonların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

Bu nedenle, ateş çok yüksek değilse, en etkili tedavi dinlenme ile birlikte şu klasik önerileri içeren yaklaşımdır:

  • Kolay sindirilebilir gıdalar tüketmek

  • Bol su içmek

  • Sigara ve alkolden uzak durmak

Ekler

Ekler

Bize Ulaşın

Bizimle WhatsApp üzerinden veya arayarak 7/24 kolayca iletişime geçebilirsiniz.

Ziyaretinizi Whatsapp’ı kullanarak ayırtın

Ziyaretinizi hemen ayırtın

Ateş: Nedir? Nedenleri, Tedavisi, Ne Zaman Endişelenmeli ve Ne Yapılmalı

Bize Ulaşın

Bize WhatsApp ile veya telefonla ulaşabilirsiniz, 7/24 hizmetinizdeyiz.
Randevunuzu telefonla alın
Şimdi randevu alın

Bize Nasıl Ulaşabilirsiniz

Adresimizi ve haritadaki konumumuzu kontrol edin

Adres
Piazzale Caiazzo, 2 Milano, 20124, İtalya.
M2 Caiazzo metro durağına yakın.

Google Haritalar’da Yol Tarifi Alın

Hemen bizimle iletişime geçin

Ziyaretinizi Whatsapp’ı kullanarak ayırtın

ŞİMDİ BİZE
ULAŞIN

Ziyaretinizi hemen ayırtın

oppure compila il form e ti ricontatteremo subito